Rüşvet Suçu, Unsurları ve Cezası

Rüşvet Suçu, Unsurları ve Cezası

 Rüşvet Verme Suçu Nedir?

Türk Ceza Kanunu’nun 252. maddesine göre rüşvet verme suçu; bir kişinin, görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlamasıdır. Rüşvet verme suçunun, kamu görevlisinin bir işi yapması şeklinde icrai veya yapmaması şeklinde ihmali hareketiyle gerçekleşmesi mümkündür. Rüşvet verme suçunda amaç menfaat sağlamaktır. Suçu işleyen fail, herhangi birisi olabilir ve rüşveti direkt kendisi verebileceği gibi bir kişiyi aracı olarak da kullanabilir. Rüşvet verme suçu işleyen kişi dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 


Rüşvet Alma Suçu Nedir?

Rüşvet alma suçu; Türk Ceza Kanunu’nun 252. maddesinde tanımlandığı üzere, bir kamu görevlisinin, görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlamasıyla oluşur. Rüşvet alma suçunu işleyen kişiler de rüşvet verenlerle aynı cezaya çarptırılır. Cezası dört yıldan oniki yıla kadar hapistir. Rüşvet alma suçu, niteliği itibariyle özgü bir suçtur ve sadece kamu görevlileri tarafından işlenir. Rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişinin; yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması cezanın artırım nedenidir.


Rüşvet Suçunun Unsurları Nelerdir?

Rüşvet suçunun unsurları şunlardır; 

Suçun Faili: Rüşvet alan bakımından suçun faili, kamu görevlisidir. Suçun işlenmesi sırasında kamu görevlisi olması yeterli ve gereklidir. Rüşvet veren bakımından suçun faili, herhangi bir kişi olabilir.

Suçun Mağduru: Rüşvet suçu, kamu idaresinin güvenilirliğine ve işleyişine ilişkin olarak toplumda var olan inancı ihlal ettiğinden suçun mağduru, korunan hukuki değer de dikkate alındığında toplumu oluşturan herkestir. Türk Ceza Kanunu sisteminde sadece gerçek kişiler suç mağduru olabileceğinden devlet tüzel kişiliği ise, suçtan zarar gören durumundadır.

Suçun Konusu: Rüşvetin maddi konusu maddede yer aldığı üzere yarardır. Yarar, maddi, manevi nitelikte olabilir. Yarar, kamu görevlisinin kendisine sağlanabileceği gibi, onun bilgisi dâhilinde üçüncü şahsa da temin edilebilir.

Rüşvete Konu İşin Kamu Görevlisinin Görevine Giren Bir İş Olması: Rüşvet suçunun oluşabilmesi için yapması veya yapmaması gereken işin kamu görevlisinin görev alanına girmesi gerekir. 

Rüşvet Anlaşması: Rüşvet suçunun oluşması için rüşvet veren ile rüşvet alan arasında rüşvet karşılığı fiilin gerçekleştirilmesi konusunda anlaşma yapılması gerekir.

Fiil: Rüşvet suçunun maddi unsuru; kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için rüşvet alma ve verme veya rüşvet konusunda anlaşmaya varılmasıdır.

Suçun Manevi Unsuru: Rüşvet suçu ancak kasten işlenebilir. Rüşvet verme ve alma suçunun belirli bir işin göreve aykırı olarak yapılması ya da yapılmaması maksadıyla yarar sağlanması bilinç ve iradesiyle işlenmesi gereklidir. 


Rüşvet Anlaşması Nedir?

Rüşvet anlaşması, belirli bir işin yapılması veya yapılmaması karşılığında tarafların kamu görevlisine bir yarar sağlanması konusunda kamu görevlisiyle rüşvet veren arasında serbest iradeleri ile rızalarının uyuşmuş olmasıdır. Rüşvet alma ve verme; anlaşma anında olabileceği gibi, önceden varılmış mutabakatın gereği olarak sonradan da ifa edilebilir. Rüşvet suçunun oluşabilmesi için, rüşvet anlaşmasının işin yapılmasından önce veya en geç yapılması anında olması gerekir. Türk Ceza Kanununun 252. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinde yer aldığı üzere, rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunacaktır. 


Rüşvet Suçu Şikayet Süresi

Rüşvet suçu, şikayete tabi bir suç değildir. Rüşvet suçu, kamu düzeni ve güvenliğini tehdit ettiği için şikayete tabi olmayan bir suçtur. Dolayısıyla rüşvet suçu, resen takip edilir ve savcılık tarafından soruşturma başlatılabilir. Bu nedenle rüşvet suçu şikayet süresi yoktur.
Rüşvet suçunun dava zamanaşımı süresi, olağan 15 yıl, olağanüstü 22 yıl 6 aydır. 


Rüşvet Suçunun Cezası Nedir?

Rüşvet suçu cezası; Türk Ceza Kanunu’nun 252. maddesinde rüşvet veren ve rüşvet alan açısından ayrı fıkralar altında düzenlenmiştir.

Türk Ceza Kanunu’nun 252. maddesi birinci fıkrasına göre, rüşvet verme suçunun cezası 4 yıldan 12 yıla kadar hapistir. Rüşvet veren kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail hakkında verilecek ceza yarı oranında indirilir.

Türk Ceza Kanunu’nun 252. maddesi ikinci fıkrasına göre, rüşvet alma suçunun cezası rüşvet verme suçunun cezasıyla aynıdır. Yani 4 yıldan 12 yıla kadar hapistir. Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi durumunda kamu görevlisine verilecek ceza yarı oranında indirilir.


Rüşvet Suçunda Etkin Pişmanlık Hali Nedir?

Rüşvet suçunda etkin pişmanlık hali özel olarak Türk Ceza Kanunu’nun 254. maddesinde rüşvet alan ve veren açısından ayrı ayrı düzenlenmiştir. 
Rüşvet alan açısından, rüşvet alan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, rüşvet konusu şeyi soruşturmaya yetkili makamlara aynen teslim etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmayacaktır. Rüşvet alma konusunda başkasıyla anlaşan kamu görevlisinin durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce durumu yetkili makamlara haber vermesi halinde de hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmayacaktır.
Rüşvet veren açısından, rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisiyle anlaşmaya varan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmayacaktır. 
Rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişilerin de, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmayacaktır.


Rüşvet Suçuna Aracılık Etmek

Rüşvet suçuna aracılık etmek, rüşvet veren veya alan kişi arasındaki iletişimi sağlamak, rüşvetin verilmesi veya alınmasına yardımcı olmak veya bu suçun işlenmesinde başka bir şekilde rol oynamaktır. 
Türk Ceza Kanunu’nun 252. maddesi beşinci ve altıncı fıkralarında rüşvet suçuna aracılık etmek ve rüşvet suçuna aracılık etme hali düzenlenmiştir. Beşinci fıkraya göre, rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak, rüşvet veren ve alanla aynı cezaya çarptırılacaktır. Cezası da 4 yıldan 12 yıla kadar hapistir.
Maddenin altıncı fıkrasına göre, rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılacaktır.


Rüşvet Suçu Nasıl İspat Edilir?

Rüşvet suçu ispatı için kullanılabilecek deliller genel olarak diğer suçlarda kullanılan delillerle aynıdır. Rüşvet suçu açısından uygulamada kullanılan belli başlı deliller şunlardır:

Ses veya görüntü kayıtları: Normal koşullarda özel hayatın gizliliği açısından bakıldığında, ses ve görüntü kayıtlarının izinsiz alınması hukuka aykırıdır ve hatta suç  oluşturur. Ancak benimsenen görüşe göre, ispatın başka türlü ispatlanamaması durumunda meşru müdafaaya yakın bir durum gibi görülüp rüşvet suçunun ispatında ses ve görüntü kayıtları delil olarak kullanılabilmektedir.

Yazılı belgeler: Rüşvet veren veya alan kişiler arasında yazılı olarak yapılmış anlaşmayı yansıtan belgeler rüşvet suçunun ispatında kullanılabilmektedir.

Tanık ifadeleri: Rüşvet veren veya alan kişiler arasında yapılan konuşmalara tanık olan kişilerin ifadeleri, rüşvet suçunun ispatı için kullanılabilmektedir.

Finansal kayıtlar: Rüşvet verme veya alma eylemiyle ilgili finansal kayıtlar, suçun ispatı için kullanılabilir. Örneğin, rüşvet veren kişinin banka hesap hareketleri, dekontlar, para transferleri veya ödemeleri rüşvet suçunun ispatı için kullanılabilmektedir. 
Ayrıca rüşvet suçunda en önemli delillerden biri de paranın seri numarasıdır. Paranın seri numarasının kolluğa bildirilip ihbarda bulunularak rüşvet suçunun ispat edilmesi mümkündür. 


Rüşvet Suçu Emsal Yargıtay Kararları

Ceza Genel Kurulu, 27.10.2015, 2013/412 E., 2015/347 K.
Müşteki sanık ...'un beyanlarının aşamalardaki özü itibarı ile tutarlı olup sanıklara iftira atması için herhangi bir neden bulunmaması, nüfus kayıtlarından abonelik yaptırılacak yerin sahibinin öz dayısı olduğu gözükmekte olup ayrıca tüm sanıklar ve tanık ...'in de beyanlarından bu yerle ilgili elektrik aboneliği ve diğer tüm işlemlerin kendisi tarafından takip edildiğinin anlaşılması, sanık ...'nın ...'u tanımadığı ve işlemleri ile ilgili herhangi bir görev almadığı savunmasının diğer sanıkların beyanları ve abonelik işlemleri ile ilgili belgelerle çelişmesi, sanık ...'ın açıkça sanık ... adına ...'tan para aldığını kabul etmesi, her ne kadar sayaç bedeli olarak bu parayı aldığını savunmuş ve buna ilişkin fatura ibraz edip fatura sahibini de tanık olarak göstermiş ise de dosya içerisindeki belgelerden abonelik işlemi yapıldığında tesisata ...'un beyanları ile uyumlu biçimde başka bir sayacın takıldığının ancak soruşturma başladıktan sonra bu sayacın sökülerek savunmada belirtilen başka bir marka sayacın takıldığının anlaşılması ve tüm dosya kapsamından ... personeli olan sanıklar ... ve ...'ın fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek dayısı adına kayıtlı yere yeni abonelik tesis ettirmek isteyen ...'tan bir sorumluluğu bulunmadığı halde eski kiracısının borçlarını ödemediği takdirde yeni abonelik işlemi yapmayacaklarını söyleyerek haklı işinin hiç veya en azından vaktinde görülmeyeceği endişesiyle kendisini mecbur hissetmesini sağlayıp para almak suretiyle üzerlerine atılı cebri irtikap suçunu işlediklerinin sabit olduğu kabul edilmelidir.
Sanıklar ... ve ...'ın ise özel bir şirket çalışanı olup sanıklar ... ve ... ile aralarında iştirak ilişkisinin bulunmadığı anlaşıldığından, kamu görevlisi olmadıkları için rüşvet alma ve irtikâp suçunun faili olabilmeleri mümkün değildir. Bu nedenle adı geçen sanıkların eski kiracısının elektrik idaresine olan borçlarından dolayı yeni abonelik tesis etmekte zorluk yaşayan ...'tan işinin görüleceği vaadiyle olaydan haberi olmayan ve rüşvet alma suçundan beraatine karar verilen tahsilat şefi ...'a verecekleri bahanesiyle para almak şeklindeki eylemlerinin sübutu halinde suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nun 278/1 ve sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nun 158/2. maddesindeki özel dolandırıcılık suçunu oluşturacağı kabul edilmelidir.
--------------------
Ceza Genel Kurulu, 24.05.2016, 2014/624 E., 2016/266 K.

Uyuşturucu satıcılarına yönelik yapılan kontroller sırasında polisleri görerek kaçan sanığın hukuka uygun olarak yakalanması sonrasında polislerin cebinde ne olduğunu sorması üzerine cebinde bulunan 79 adet ekstazi hapı çıkarıp polislere verdiği, yapılan kaba üst araması sonucunda üzerinden çıkan paraların ne parası olduğunun sorulması üzerine ise uyuşturucudan elde ettiğini ve kendisini bırakmaları karşılığında vereceğini söylediği olay tutanağı ve tanık beyanlarıyla sabit olan olayda, sanığın hakkında uyuşturucu madde ticaretinden işlem yapan kamu görevlisine görevini gereğinin yapmaması halinde, üzerinden çıkan, henüz polisler tarafından zapt edilmeyen ve uyuşturucu madde ticareti suçundan yapılan yargılama sonucunda da uyuşturucu ticaretinden elde edilmediği anlaşılan parayı vereceğini teklif etmesi ve görevli polis memurunca bu teklifin kabul edilmeyerek olay hakkında tutanak düzenlenmesi karşısında, rüşvet verme suçuna teşebbüs eyleminin unsurları itibariyle gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla yerel mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
 
Rüşvet, kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması amacıyla kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır.
Haksız menfaatin, hukuki olmayan bir işin yapılması ya da hukuki olan bir işin yapılmaması amacıyla elde edilmesi gerekir.
Rüşvet suçu, Türk Ceza Yasasının 252. maddesinde düzenlenmiştir.

Madde 252- (1) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi de birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.

(3) Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.
(4) Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.

(5) Rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.
(6) Rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.

(7) Rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişinin; yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
(8) Bu madde hükümleri;
a) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,
b) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler,
c) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar,
d) Kamu yararına çalışan dernekler,
e) Kooperatifler,
f) Halka açık anonim şirketler,
adına hareket eden kişilere, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması amacıyla doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi; bu kişiler tarafından talep veya kabul edilmesi; bunlara aracılık edilmesi; bu ilişki dolayısıyla bir başkasına menfaat temin edilmesi halinde de uygulanır.

(9) Bu madde hükümleri;
a) Yabancı bir devlette seçilmiş veya atanmış olan kamu görevlilerine,
b) Uluslararası veya uluslarüstü mahkemelerde ya da yabancı devlet mahkemelerinde görev yapan hâkimlere, jüri üyelerine veya diğer görevlilere,
c) Uluslararası veya uluslarüstü parlamento üyelerine,
d) Kamu kurumu ya da kamu işletmeleri de dahil olmak üzere, yabancı bir ülke için kamusal bir faaliyet yürüten kişilere,
e) Bir hukuki uyuşmazlığın çözümü amacıyla başvurulan tahkim usulü çerçevesinde görevlendirilen vatandaş veya yabancı hakemlere,
f) Uluslararası bir anlaşmaya dayalı olarak kurulan uluslararası veya uluslarüstüörgütlerin görevlilerine veya temsilcilerine,
görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması ya da uluslararası ticari işlemler nedeniyle bir işin veya haksız bir yararın elde edilmesi yahut muhafazası amacıyla; doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi ya da bunlar tarafından talep veya kabul edilmesi halinde de uygulanır.

(10) Dokuzuncu fıkra kapsamına giren rüşvet suçunun yurt dışında yabancı tarafından işlenmekle birlikte;
a) Türkiye’nin,
b) Türkiye’deki bir kamu kurumunun,
c) Türk kanunlarına göre kurulmuş bir özel hukuk tüzel kişisinin,
d) Türk vatandaşının,

tarafı olduğu bir uyuşmazlık ya da bu kurum veya kişilerle ilgili bir işlemin yapılması veya yapılmaması için işlenmesi halinde, rüşvet veren, teklif veya vaat eden; rüşvet alan, talep eden, teklif veya vaadini kabul eden; bunlara aracılık eden; rüşvet ilişkisi dolayısıyla kendisine menfaat temin edilen kişiler hakkında, Türkiye’de bulundukları takdirde, resen soruşturma ve kovuşturma yapılır.
Yasa maddesinde, rüşvet alma da verme de düzenlenmiştir. Rüşvet verme bakımından, “görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı” kabul edilmiştir.

Rüşvet alma bakımından, menfaatin sağlanması, “görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi de birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.” Bu menfaatin kamu görevlisinin kendisine sağlanması şart değildir, göstereceği bir başka kişiye yarar sağlamasıyla da suç oluşacaktır.
Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde de, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunacaktır. Rüşvet anlaşması, belli bir şekle bağlanmamıştır. Anlaşma açık da zımni de olabilir.

Yasaya göre, kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.

Rüşvet vermeye ve almaya aracılık edenler için ayrı düzenlemeye yer verilmiştir. Rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.

Yasa maddesinde müşterek failliğe de yer verilmiştir. Rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır. Görüldüğü gibi, rüşvet verme ve almada, kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak sorumlu kabul edilmiştir.

Rüşvet suçunda kimi kamu görevlileri dikkate alınarak cezalarında artırım kabul edilmiştir. Rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişinin; yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır. Ülke içi bakımından, kamu görevlisi olmamakla birlikte kimi kurum veya kuruluşlardaki kişiler de rüşvet suçu kapsamında kamu görevlisi gibi fail kabul edilmişlerdir.

Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler, kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler, kooperatifler, halka açık anonim şirketler adına hareket eden kişilere, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması amacıyla doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi; bu kişiler tarafından talep veya kabul edilmesi; bunlara aracılık edilmesi; bu ilişki dolayısıyla bir başkasına menfaat temin edilmesi halinde de rüşvet suçu hükümleri uygulanır.

Yasa koyucu, ülke dışı bakımından da fail belirlemiştir. Buna göre, yabancı bir devlette seçilmiş veya atanmış olan kamu görevlilerine, uluslararası veya uluslarüstü mahkemelerde ya da yabancı devlet mahkemelerinde görev yapan hâkimlere, jüri üyelerine veya diğer görevlilere, uluslararası veya uluslarüstü parlamento üyelerine, kamu kurumu ya da kamu işletmeleri de dahil olmak üzere, yabancı bir ülke için kamusal bir faaliyet yürüten kişilere, bir hukuki uyuşmazlığın çözümü amacıyla başvurulan tahkim usulü çerçevesinde görevlendirilen vatandaş veya yabancı hakemlere, uluslararası bir anlaşmaya dayalı olarak kurulan uluslararası veya uluslarüstü örgütlerin görevlilerine veya temsilcilerine, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması ya da uluslararası ticari işlemler nedeniyle bir işin veya haksız bir yararın elde edilmesi yahut muhafazası amacıyla; doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi ya da bunlar tarafından talep veya kabul edilmesi halinde de rüşvet suçu hükümleri uygulanır.

Yasa maddesinin 9. fıkrasında belirtilen rüşvet suçunun, “yurt dışında yabancı tarafından işlenmekle birlikte Türkiye’nin, Türkiye’deki bir kamu kurumunun, Türk kanunlarına göre kurulmuş bir özel hukuk tüzel kişisinin, Türk vatandaşının, tarafı olduğu bir uyuşmazlık ya da bu kurum veya kişilerle ilgili bir işlemin yapılması veya yapılmaması için işlenmesi halinde, rüşvet veren, teklif veya vaat eden; rüşvet alan, talep eden, teklif veya vaadini kabul eden; bunlara aracılık eden; rüşvet ilişkisi dolayısıyla kendisine menfaat temin edilen kişiler hakkında, Türkiye’de bulundukları takdirde, resen soruşturma ve kovuşturma yapılır.

Suçun maddi unsurları, rüşvet verme ve alma bakımından farklıdır. Rüşvet veren bakımından, bir kimsenin görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlaması gerekmektedir.

Suçun oluşması için, kamu görevlisinin görevinin ifasıyla ilgili olarak menfaat temin etmesi şarttır. Rüşvet alan bakımından, görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi de rüşvet veren gibi cezalandırılır. Rüşvet suçu, kasten işlenebilen bir suçtur.Rüşvet verme suçu bakımından, kural olarak, fail herkes olabilir.

Ancak rüşvet verenin, bir işinin yapılması veya yapılmaması amacına yönelik rüşvet vermesi gerekmektedir. Rüşvet alma suçu bakımından, fail, yasadaki tanıma göre, kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi olabilir. Rüşvet alan fail, kamu görevlisi veya kamu görevlisi olmamakla birlikte kamu görevlisi gibi sorumluluğu olan kimseler olabilir. Rüşvet suçunun mağduru, genel olarak, toplumdur. Ancak suçun işlenişi nedeniyle doğrudan zarar görenler varsa işlemin iptali veya kendi haklarını elde edebilmeleri için bu kişiler katılan sıfatını alabilirler.

Rüşvet suçuna teşebbüs ve iştirak mümkündür. Rüşvet suçunun işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında, Türk Ceza Yasasının 253. maddesi uyarınca, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Türk Ceza Yasasının 254. maddesinde ise, rüşvet suçuna özgü etkin pişmanlık hükümleri düzenlenmiştir.

254. maddeye göre, (1) Rüşvet alan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, rüşvet konusu şeyi soruşturmaya yetkili makamlara aynen teslim etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Rüşvet alma konusunda başkasıyla anlaşan kamu görevlisinin durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce durumu yetkili makamlara haber vermesi halinde de hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz.

(2) Rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisiyle anlaşmaya varan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz.
(3) Rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişilerin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz.

(4) Bu madde hükümleri, yabancı kamu görevlilerine rüşvet veren kişilere uygulanmaz.
Resmi makamların rüşvet alan kişi hakkında disiplin soruşturması dâhil, herhangi bir işlem yapması halinde etkin pişmanlık söz konusu olmaz.
Maddenin birinci fıkrasında rüşvet alan fail bakımından etkin pişmanlık kavramına yer verilmezken ikinci fıkradaki rüşvet veren fail ve üçüncü fıkradaki iştirak eden fail bakımından “pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları haberdar edilmesi” koşuluna yer verilmiştir. Dolayısıyla rüşvet veren ve rüşvet suçuna iştirak eden fail açısından etkin pişmanlık koşullarının oluşup oluşmadığı somut olayın özelliklerine göre belirlenecektir.